Biyolojik gölet ve havuzlar; klor veya başka herhangi bir kimyasal maddeye gerek kalmadan suyun ortamdaki bakteriler aracılığıyla temizlendiği ekolojik oluşumlardır. Suyun temizliği, yosun konsantrasyonunun mikroorganizmalar yolu ile azaltılması ve sudaki fosforun dengelenmesi prensibi ile sağlanır.
Hayatın kaynağı olan su her zaman insanların etrafında yaşadıkları, fiziksel ihtiyaçlarını giderdikleri, tarım ve temizlikte yoğun biçimde kullandıkları en önemli doğal madde olmuştur. Canlıların ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra huzurlu ve ahenkli manzaralar teşkil eden doğal göllerin insanların yaşam alanlarına getirilmesi, gelişen teknoloji ile mümkün olmuştur. Teknolojinin yanısıra stresin, gürültü ve hastalıkların arttığı günümüzde huzurlu ve ahenkli doğal manzaralar oluşturan, spor yapma ve dinlenme imkanları sağlayan gölet veya havuzlar lüks olmaktan çıkmıştır.
Suyun verdiği huzur ve sakinleştirici etkiyi bahçelerine, parklara ve her türlü rekreasyon alanlarına taşımayı başaran insanlar, suyun temizliğini korumak adına kimyasal madde kullandıklarında ise yine doğadan uzaklaşmışlardır.
Bioart'ın öncülüğünü yaptığı çözümler sayesinde kimyasal madde kullanılmadan, tamamen doğal yöntemlerle kendi kendini temizleyen biyolojik gölet ve havuz sistemleri oluşturmak mümkündür. Bu sayede peyzaj unsuru olarak çevre ile uyumlu, bitkileri, iskelesi, taşları, su oyunları sağlayan fıskiyeleri ve hatta balıkları ile görsel bir şölen oluşturan göletler oluşturulabilmektedir.
Biyolojik Gölet Kendi Kendini Nasıl Temizler?
Doğanın prensiplerine göre işleyen bir gölet olan biyolojik havuzda su, hiçbir kimyasal madde kullanılmadan arıtılır. Biyolojik gölet sistemleri, bitkili ve bitkinin yer almadığı doğal malzemeler kullanılarak iki alternatifli oluşturulabilir.
Su bitkilerinin kullanıldığı çözümlerde bitkiler, sudan nitrat, fosfat ve gelişmeleri için gerekli diğer elementleri alarak minerale çevirirler. Suda bulunan yararlı mikroorganizmalar tarafından, bitkilerin özümseyebileceği forma dönüştürülen minerallerin bitkiler tarafından emilmeleri döngüsü sürekli tekrarlanır ve bu sayede su temiz, berrak kalır.
Su bitkilerinin yer almadığı sistem ise biyolojik filtrasyon prensibi ile çalışır. Rejenerasyon alanlarında tamamen doğal malzemelerin kullanıldığı filtrelerle oluşturulan Biyofilm tabakasında yaşayan yararlı bakteriler tarafından arıtılan su, bitkilerin yer aldığı sistemdeki kadar berrak ve temiz olur.
Biyolojik göletler iç içe ya da ayrı bölümlerdeki suyun dolaştırıldığı iki bölgeden oluşur. Ana bölümün yanısıra arıtıcı bitkilere ayrılmış rejenerasyon kısmı tek alanda toplanabildiği gibi farklı yerlerde konumlandırılabilir.
Tek havuzlu sistemlerde bitkiler, ana bölümde yer alır, ancak iki bölge, gölet derinliği boyunca bir bölme ile ayrılır. Filtre bölgesi, suyu diğer bölüme pompalar, ardından bu su doğal akışı ile iade edilir.
Bitkilerin yer aldığı biyolojik sistemlerde filtreleme bölümünün bir kısmı, ya da tamamı bitkilere ayrılır. Su bitkileri gelişmeleri için gerekli besin maddelerini sudan alarak sudaki kir, fosfat ve nitratı temizler. Gölet sistemlerinin yakınına yerleştirilen pompa sistemleri aracılığıyla su sürekli olarak bir bölümden diğeri kapalı devre şeklinde dolaştırılır. Filtre bölgesinde arıtılan su, farklı yöntemlerle ana bölüme yeniden getirilir. Filtreleme işleminin iyileştirilmesi amacı ile su filtre bölgesine verilmeden önce biyolojik arıtma sistemleri sayesinde gölette optimum seviyede biyolojik denge kurulur ve suyun berraklığı maksimum düzeye çıkarılır.
Talep edilmesi halinde göletler çeşitli fıskiyelerle hareketlendirilir. Tıpkı doğada olduğu gibi minik şelaleler, ince tabakalar, turnikeler, duvar kaynakları gibi uygulamalarla suda daimi hareket oluşturulur.
Biyolojik Göletin Avantajları
- Su bitkileri ve yararlı mikroorganizmalar sayesinde suyun arıtılması hiçbir kimyasal madde kullanılmadan yapılır.
- Klasik sistemlerde kullanılan klorun insan sağlığına zararlı etkileri ve kokusunun dezavantajı giderilerek tamamen doğal ekosistemler oluşturulabilir.
- Her mevsim estetik manzara sunan göletin yüzme amacı ile kullanılması halinde sudan çıkışta klor kokusu olmadığı için duş almaya gerek kalmaz.
- Suyun arıtılması biyolojik arıtma sistemi ile yapıldığından işletme maliyetleri klor/kimyasal madde kullanılan sistemlere göre çok daha ekonomiktir.
- Havuz / gölet sularının klor veya kimyasal madde içermemesi nedeni ile çevre düzenlemesinde doğal malzemelerin kullanımı mümkün hale gelir. Böylece doğal taşlar, ahşap malzemeler ile bitkiler biyolojik havuz sistemlerinde kullanılabilir.
- Biyolojik gölet inşasında beton kullanımına gerek yoktur. Arazi şekline göre kaskat ve kenarlarda beton duvara yer verilebilir.
- Gölet sistemi şelaleler, fıskiyeler gibi uygulamalarla desteklenerek sadece göze değil kulaklara da hitap edilebilir.
- Kişiye özel farklı tasarımlara sahip, tamamen doğal ve özgün havuz/gölet tasarımları geliştirilerek uygulanabilir.
- Biyolojik gölet/havuz sistemleri istenilen büyüklükte inşa edilebilir.
- Çevreye zararsız olması sayesinde oteller, konut siteleri ve yerel yönetimlerin tanıtım çalışmalarında avantaj sağlar.
- Doğaya zarar verebilecek kimyasal maddeler kullanılmaması sayesinde çevrenin korunmasına katkı sağlanır.
